Muhalefetin İdiot Arayışı
“Prens Mışkin bir yandan tıbbi sorunları ve garip davranışları olan bir kişidir. Diğer yandan bir ideali yaşamaya çalışan bir kahraman. Yaşamı bir yandan insani bir trajedir. Diğer yandan ideolojik bir argüman ve toplumun değerlerinin ağır bir şekilde yargılanışı.” (Ziya Meral, Nietzche ve Dostoyevski Karşı Karşıya, Kaknüs Yayınları, 2011 İstanbul)
Türkiye’de muhalefetin “idiot” arayışı krizi 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıktı. 2007’de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığında yaşanılan süreçler sonucunda iktidar, Cumhurbaşkanının meclis tarafından değil halk tarafından seçilmesi görüşünü ortaya attı. Neticede 2007 yılında yapılan referandumda anaya değişikliği halk tarafından %68 gibi yüksek bir oranla kabul görmüştü. İktidar o dönemde kendi “idiot”unu bulma konusunda zorlanmadı. Nitekim Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Erdoğan önderliğinde seçimleri kazandıktan hemen sonra Erdoğan’ın cezaevine girmesi nedeniyle geçici olarak Başbakanlık görevini de yine Abdullah Gül icra etmiş, Erdoğan’ın meclise girmesiyle birlikte Başbakanlığı kendisine teslim etmişti. Bu yönüyle “idiot”luğunu bir nevi ispat etmişti.
2023 seçimlere yaklaşık 1 yıl kala “idiot” arayışı krizi yeniden ortaya çıktı. Muhalefet geçmiş yıllara oranla çok daha iyimser durumda. Siyasetin en önemli belirleyicilerinden olan ekonomik kriz, toplumsal sorunlar, adalet ve liyakat meselesinin aşılamaması muhalefetin güçlü iddialarından. Fakat “idiot” arayışı krizi aşılabilmiş değil. Ne de olsa Cumhurbaşkanlığının bütün imkanlarını seçilmesi durumunda devredecek bir “idiot” bulmak çok zor. Siyaset dışı bir “idiot” bulunsa dahi, daha baştan siyaset dışı bir figür olması nedeniyle halk nezdinde kabul edilmesi çok zor. Elbette muhalefet “idiot”a mecbur değil, ellerinde kurtarıcı “hero”lar da mevcut. Fakat kurtarıcılar hiçbir zaman iktidardan ve güç istencinden vazgeçmezler. Oysa demokrasi bir değil birçok yönüyle Budalalıktır.
Yorumlar
Yorum Gönder